Akhisar’da "Ülkücü Hareketin dünü-bugünü" konuşuldu
Akhisar Özgür-Der'de düzenlenen seminer programında Ali Soylu "Ülkücü Hareketin Dünü- Bugünü" konusunu anlattı.
Girişte Soylu Ülkücü Hareketin kendi tarihi hakkında muhasebe yapmasının çok mümkün olmadığını belirtti.
Ali Soylu özetle; "Ülkücü hareket 60 yıllık geçmişiyle her dönemde siyasi ve fikri hayatımızın önemli bir aktörü konumundadır. Kökleri Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemi Türkçülerinin düşünce ve örgüt yapılanmalarının mirası üzerine kurulmuştur. Cumhuriyet yöneticilerinin her şeyi kontrol altına almaları Türkçü hareketin bir kısmının, temelde olmasa dahi ayrışmasına sebep oldu. Rıza Nur, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan gibi isimler bu farklılaşmanın önemli öncüleri olarak ön plana çıktı. 1938'e kadar sık sık kapatılan dergileri ve kuruluşları ile yürütülen çalışmalar M. Kemal'in ölümü sonrası 1940'larda özellikle yayınlarıyla altın devrini yaşadı. 1944 olayları Türkçü hareketin siyasallaşmasının tarihi noktası olarak belirlenip kutlanır. Olaylar sonrası tutuklananlar arasındaki üsteğmen Alparslan Türkeş, 27 Mayıs cuntasının içinde önemli bir figürdür. 14 arkadaşı ile tasfiye edilmeleri sonrası, yurt dışından döndükten sonra siyasi faaliyetlerini CMKP içinde sürdürmeye başladıkları süreç sonunda, kısa zamanda partiyi kendi kontrollerini altına aldılar. 1969 yılı partinin ismi MHP, amblemi de 3 hilal olarak değiştirildi. Türkeş artık hareketin Başbuğ'uydu. 68 olayları ve sol-sosyalist hareketlerin güçlenmesi, Milliyetçi-Türkçü çevrelerin ve gençliğin Ülkücü kimlikle teşkilatlanma sonucunu doğurdu. (Genç Ülkücüler)
12 Mart darbesini desteklemelerine rağmen, dönemin sıkıyönetimce tüm dernek ve kuruluşlar gibi Ülkücü kuruluşlar da kapatıldı. 1974 affı sonrası toparlanan ve farklı örgüt yapılarıyla güçlenen sol/sosyalist hareketlerin, devleti yönetenlerin zafiyeti olarak gören hareket; yetmişler boyunca çeşitli isimlerle teşkilatlanarak fikri ve fiili mücadelesini sürdürdü. Altmışların sonlarında başlayan silahlı eylemler, 78 sonrası resmen bir iç savaş boyutuna vardı. Her gün ortalama 10 kişinin öldüğü bu vasatta Maraş olayları sonrası 13 ilde ilan edilen sıkıyönetim, çatışmaları engellemedi/engelleyemedi.
Sonunda 12 Eylül'ün kapısına gelindi. 12 Eylül öncesi hareket, çeşitli gazete ve dergilerle fikri altyapısını sürdürmeye devam etti.
Özellikle Muhsin Yazıcıoğlu'nun başkanlığı döneminde, Hasret ve Genç Arkadaş dergileri, hareketin Türkçü yapısının İslami çizgiye doğru evrilmesinin başlıca dinamiği oldular." dedi.
Burada çok kısa özetini vermeye çalıştığımız konuşmanın süresinin uzaması üzerine, ikinci bir program daha yapmak üzere karar verilip, değerlendirme ve sorular bölümüyle devam edildi.
Programa, dönemin Akhisar Ülkücü Hareketinin aktif kişiliklerinin de katılmış olması ile özellikle sunum sonrası çeşitli hatıralar, değerlendirme ve katkılarla sonlandırıldı.