Akhisar'da "Hz. Lut ve Kavmi" Semineri Yapıldı

Akhisar'da "Hz. Lut ve Kavmi" Semineri Yapıldı

Akhisar Özgür-Der'de düzenlenen seminerlerin üçüncüsünde konuşmacı Ünal Öz, ''Hz. Lut ve Kavmi'' başlıklı konuyu işledi.

Peygamberlerin amacını, gönderilme gerekçelerini kısaca anlattıktan sonra Ünal Öz konu hakkında özetle şunları anlattı.

Bin dört yüz yıldır insanlara hidayet kaynağı olan Kur'an-ı Kerim; insanın yirmi dört saatinde, hayatının her safhası için insanlara yol gösterir. Cinsel konularda da helal haram sınırlarını çizer. Toplumu ifsad edecek davranışlardan kaçınmalarını ister. Böylece toplumu refah ve mutluluğa götürecek yöne sevk eder. Bütün bunları anlatırken geçmiş kavimlerden cinsel konularda sapmalar gösteren; hatta bu sebepten azaba uğrayan Lut kavmini örnek vererek; gerek indiği dönem içerisindeki cahiliyye Araplarına gerekse kıyamete kadar ilahi vahye muhatap diğer toplumlara da bu kıssa örnekliğinde kendilerinin bu hal ve tavırlarını düzeltmelerini ister.

"...Sen bu kıssayı anlat belki üzerinde düşünürler." (A'raf, 176)

Bunun üzerine Lut ona inandı." (Ankebut, 26)

Bu ayetten Hz. İbrahim ile Lut'un aynı kavimde yaşadığı ve Lut'un Hz. İbrahim'e tabi olduğu anlaşılıyor. Ayrıca Lut kavmini helak için gelen meleklerin Hz. İbrahim'e de uğraması her ikisinin de yakın coğrafyalarda rasullükle vazifeli olduklarını gösteriyor. Kur'an, Lut'un yaşadığı yerin cahiliyye arapları tarafından gerçekleştirilen ticaret kervanlarının yolu üzerinde olduğunu şu ayette anlatır:

"Siz sabah akşam, onların yaşadıkları yerlerden geçmektesiniz. Düşünmeyecek misiniz?" (Saffat, 137-138)

Tevrat'ta Lut'un yaşadığı yerler olarak Sodom ve Gomorra kentlerinin isimleri verilir. Sodom ve Gomorra diye belirtilen yerler bugünkü Ürdün'ün bulunduğu bölgeden ayrılarak Sodom ve Gomorra'nın bulundukları bölgeye yerleşir. Bir müddet sonra Allah Lut'u bulunduğu kavme rasul tayin eder.

"Şüphesiz Lut da resullerdendir." (Saffat, 133)

Lut Kavminin Durumu

Lut kavmi, insanın çoğalması için zaruri olan cinsel ihtiyacı, Allah'ın çizdiği sınırların dışına taşırarak, toplumu ifsada götüren haram bir fiile meyletmiştir.

Lut'da, kavmine şöyle demişti: 'Doğrusu siz, daha önce bir kavmin yapmadığı bir hayasızlığı yapıyorsunuz erkeklere yaklaşıyor, yol kesiyor ve toplantılarınızda fena şeyler yapmıyor musunuz?"' (Ankebut, 28-29)

"Kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere mi yanaşıyorsunuz; evet siz cahil bir kavimsiniz." (Nemi, 55)

"...Rabbinizin sizin için yarattığı eşleri bırakıp insanlar arasında, erkeklere mi yaklaşıyorsunuz." (Şuara, 166)

"Doğrusu siz alemlerde hiç kimsenin sizden önce yapmadığı bir hayasızlığı yapıyorsunuz?" ayetinde belirtilen "sizden önce hiç kimsenin yapmadığı" ifadesi Lut kavminin yapmış olduğu homoseksüelliğin; daha önce hiç yapılmadığı şeklinde değil, böyle toplumsal olarak büyük boyutlarda daha önce yapılmadığı şeklinde anlaşılmalıdır. Bundan dolayı Allah, bu kötü fiilin daha önce bu boyutlarda olmadığını bildiriyor. Lut (a) kavminin Allah'ın emirlerinin çiğnenmesinin devamı halinde geriye dönüşü olmayan bir mecraya sürükleneceklerini, azabın yaklaşmakta olduğunu haber veriyor. Yukarıdaki ayetlerin cahiliyye Araplarına indiği dönemde homoseksüellik, Lut kavminin yaptığı boyutlarda değildi. Buna rağmen Allah; bu kötü fiilin toplumu helake sevk eden bir iş olduğunu, böyle bir fiile yönelenlerin bunu terk etmelerinin en doğru yol olacağını Lut kıssasıyla anlatır.

Lut'un Tutumu

Lut kavmini sürekli olarak uyarır. Yaptıkları filin Allah nezdinde geçerli olmayan bir fil olduğunu hatırlatır.

"Kardeşleri Lut onlara şöyle demişti: Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"

"Bilin ki, ben size gönderilmiş bir elçiyim."

"Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."

"Buna karşı sizden hiç bir ücret istemiyorum. Benim ecrimi verecek olan, ancak Alemlerin Rabbidir."

"Alemlerin içinde erkeklere mi gidiyorsunuz?"

"Ve Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor musunuz? Siz sınırı aşan bir kavimsiniz." (Şuara, 161-l66)

Bütün bu uyarılara rağmen Lut kavmi sapıklıkta ısrar eder. İşledikleri günahlar kalb ve gözlerini öylesine köreltmiştir ki, kendilerini helak etmeye gelen insan kılığındaki meleklere de yeltendiler. Buna karşılık Lut (a) onlara şöyle der:

"Ey kavmim! İşte şunlar kızlarımdır; sizin için onlar daha temizdir. Allah'tan korkun misafirimin önünde beni rezil etmeyin! İçinizde aklı başında bir adam yok mu?" (Hud, 78)

Lut (a) evine konuk olarak gelen Meleklere yeltenenlere " işte şunlar kızlarımdır; sizin için onlar daha temizdir" diyerek, yaptıkları sapıklığa karşı helal bir alternatif teklif eder. Buradaki teklif hususunda müfessirlerin bir kısmı "hakiki kızlarıdır" bir kısmı ise "kavminin kızlarıdır" demişlerdir. "İşte şunlar kızlarımdır" ifadesi ister Lut'un kızları, isterse kavminin kızlarını kapsasın fark etmez. Bu teklif Lut kavminin yaptığı işin kötü olduğunu, temiz olanın kadın erkek arasındaki cinsel ilişki olduğunu göstermek içindir.

"Onlar şöyle dediler: Ey Lut (bizim yaptığımıza karşı gelmekten) vazgeçmezsen, iyi bil ki sürgün edileceksin. " (Şuara, 167)

"Doğru sözlü isen bize Allah'ın azabını getir." (Ankebut, 29)

Artık Lut (a), kavminin doğru yola geleceğine dair tüm inancını tüketir. "Keşke size yetecek bir kuvvetim olsa veya sağlam bir yere sığınsam." (Hud, 80)

Lut'un yapacağı iş Allah'a sığınmak kalmıştı. Bütün gücüyle Allah'a sığınarak ondan yardım ister.

"Rabbim! Bozgunculara karşı bana yardım et." (Ankebut, 30)

"Rabbim! Beni ve ailemi, onların yapa geldikleri kötülüklerden kurtar." (Şuara, 169)

Allah Lut'un duasını; ailesinden karısının kalması haricinde kabul eder."Bunun üzerine geride kalan yaşlı bir kadın dışında, onu ve ailesini, hepsini kurtardık." (Şuara, 170-171)

Kur'an bize Lut'un karısının suçunu belirtmez. Müfessirler birtakım suçlamalarda bulunmuşlarsa da gaybi bir konu olan bu durum karşısında Kur'an'ın bize verdiği kadarla yetiniyor ve orada duruyoruz. Kur'an-ı Kerim'de Nuh'un (a) oğlunun, Nuh'un dua-sına rağmen helak edilmesi olayından sonra anlatılan bu olayda da Lut'un ailesinin kurtulması duasına mukabil karısı helak edilenler arasında yer alır. Bu olay bize gösterir ki Allah'ın emirlerine karşı gelmiş olan bir kimse, Allah nezdinde peygamber ailesinden de, soyundan da olsa, gerekli cezayı görecektir. Allah nezdinde geçerli olan soy-sop, mevki, makam değil, takvadır.

Helak

Yüce Allah; Lut kavmi hakkındaki emrini Meleklere bildirir. Melekler Lut (a) kavmine varmadan evvel Hz. İbrahim'e uğrayarak ona Allah'ın ihsan ettiği, erkek çocuğu müjdelerler. Melekler Hz. İbrahim'e Lut kavminin helak haberini de bildirirler. Kur'an bize bu muhavereyi şöyle anlatır.

"Andolsun ki elçilerimiz İbrahim'e müjde getirdiler ve 'selam' dediler. O da: 'Selam' dedi ve hemen kızartılmış bir buzağı getirdi. "Ellerini yemeğe uzatmadıklarını görünce, onları yadırgadı ve onlardan dolayı içine korku düştü. Dediler ki: 'Korkma! (Biz melekleriz.) Lut kavmine gönderildik." (Hud, 69-70) Bu ayetler bize İbrahim (a) ile Lut'un (a) aynı zaman diliminde yaşadıklarını bildirir.

Konuklar gelince onlara sunduğu yemeği yemediklerini gören İbrahim'in içine bir kurt düşer. Hz. İbrahim konukların yemek yemediklerini görünce onların melek olduğunu anlamıştır. Korkusu, vahiy indirmek için gelmediğini anladığı bu meleklerin kendi kavminin helaki için geldiği sanısına kapıldığı içindir. Melekler hemen onun merakını giderirler:

"Korkma! Biz Lut kavmine gönderildik."

"İbrahim'den korku gidip kendisine müjde gelince, Lut kavmi hakkında (adeta) bizimle mücadeleye başladı."

"İbrahim cidden yumuşak huylu, bağrı yanık, kendisini Allah'a vermiş biri idi."

"Ey İbrahim! Bundan vazgeç. Çünkü Rabbinin emri gelmiştir. Ve onlara, geri çevrilmez bir azab mutlaka gelecektir." (Hud, 74-76)

İbrahim (a) meleklerin vazifesini anlamıştır. Ancak ayetlerin belirttiği gibi, kafir de olsa Lut kavminin helak edilmemesi için Meleklerle tartışır. Hz. İbrahim'in bu hareketi o anlık şoktan dolayıdır, yoksa Meleklerin söylediği gibi Allah'ın azabı geldikten sonra onu kimsenin durduramayacağı aşikardır. Bunu en iyi bilenlerden birisi de İbrahim'dir (a). Melekler daha sonra Lut (a)'a gelirler. Lut (a) da Hz. İbrahim'in üzüldüğü gibi kavminin helakinden dolayı üzülür. Hz. İbrahim ve Hz. Lut da görülen bu latif tutum peygamberleri kana susamış insanlar gibi göstermek isteyen kafirlere karşı en güzel ibrettir.

"Elçilerimiz Lut'a gelince, (Lut) onların yüzünden üzüldü ve onlardan dolayı içi daraldı da 'Bu çetin bir gündür' dedi." (Hud, 77)

"Dediler ki: 'Ey Lut! Biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar asla sana dokunamazlar. Sen gecenin bir kısmında ailenle yürü. Karında başka sizden hiç biri geride kalmasın. Çünkü onlara gelecek olan şüphesiz ona da isabet edecektir. Onlara vadolunan helak zamanı, sabah vaktidir. Sabah yakın değil mi?" (Hud, 81)

Lut (a)'a Meleklerin bildirdiği hicret emri, Musa (a)'nın Firavun'un adamlarından inananları kaçırdığı zaman da Allah tarafından aynı şekilde bildirilmişti.

"Biz Musa'ya: 'Kullarımı geceleyin yola çıkar; şüphesiz takip edileceksiniz.' diye vahyettik." (Şuara, 52)

Baskı altında yaşayan Musa ve Lut gibi peygamberler toplumlarının helak edilmesi kararlarının akabinde, inananlarla birlikte geceleyin kafirlere fark ettirmeden hicret etmeleri istenir. Kafirlere fark ettirmeden kaçmanın en uygun olduğu zaman gecedir. Lut (a) da ailesinden karısı hariç diğer inananlarla beraber geceleyin kavmini terk ederek yola koyulur.

Sonuç

a) Allah'ın bize Lut kıssasını anlatmasının ilk amacı muharref Tevrat vasıtası ile Mekke insanlarının edin-dikleri yalan yanlış bilgileri düzeltmektir.

b) Kıssanın anlatılması ile yeryüzündeki bütün cahiliye toplumlarında olduğu gibi Mekke cahiliyye toplumunda da görülen sapık bir münasebet şekli, erkek erkeğe yapılan cinsi ilişki mahkum edilir.

c) Dahası ferdi olmaktan ziyade, yani yapanların varolduğu halde bilinmediği bir yapıdan çok, aleni üstelik toplumsal olarak yapılan bir fil haline gelen cinsel suçların azaba müstahak olduğu anlatılır.

d) Günümüzde yapılan bu çirkin fiillerin boyutu Lut kavminin yaptığı toplumsal pisliğin çok ilerisindedir.

e) Bir peygamberin yüzü suyu (!) hürmetine dahi onun ailesinden biri olan karısının dahi affedilmediği Nuh (a)'un oğlunun cezalandırılmasından sonra ikinci bir örnek olarak muhataplara sunulur.

f) O halde Allah'ın kınadığı bu fiilin kötülüğü ve bunun getireceği belalar tüm insanlara hatırlatılmalıdır.

akhisar-20111113-01.jpg

akhisar-20111113-03.jpg 

Önceki ve Sonraki Haberler