Akhisar'da ''Bir İnsan Olarak Hz. Peygamber'' Semineri
Akhisar Özgür-Der temsilciliğinde düzenlenen seminer programını Ödemiş'te Edebiyat öğretmenliği yapan Murat Dilmez sundu.''
Akhisar Özgür-der temsilciliğinde düzenlenen seminer programını Ödemiş'te Edebiyat öğretmenliği yapan Murat Dilmez sundu. ''Bir İnsan Olarak Hz. Peygamber'' konusunu anlatan Dilmez müslümanların zaaflarından bir tanesinin Hz. Peygamber'i insanüstü özelliklerle tanımaları ve bu zaaf sonucu hayatın her alanında örnek almamız gereken üsvetün hasene -en güzel örnek -olan Rasulullah'ı devre dışı bıraktığımızın altını çizdi. Dilmez özetle şunları vurguladı:
Kuran, Hz. Muhammed'in "vahiy alan bir beşer" olduğunu muhtelif vesilelerle dile getirir. Kehf suresinin 110. ayeti şöyledir:De ki: -Ben de ancak sizin gibi bir insanım! Bana ilahınızın sadece tek ilah olduğu vahyediliyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, salih amel işlesin ve Rabbine kullukta hiç kimseyi O'na ortak koşmasın! Kehf/110). Hz. Muhammed'in sünnetine uymak gibi bir niyetimiz var ise, bunun yolu, öncelikle onu doğru anlamaktan geçer.
KURAN'A GÖRE HZ. MUHAMMED
KURAN-ı Kerim bize Hz. Muhammed ve yaşadığı dönemle ilgili en sahih, en sağlam, en güvenilir bilgilerin yanında, Hz. Muhammed'i anlamayla ilgili temel ölçütleri, ana çerçeveyi de vermektedir. Buna göre: 1. Hz. Muhammed vahiy alan bir beşerdir. 2. Hz. Muhammed, öncelikle kendisi vahye uymak zorundadır. 3. Hz. Muhammed'in hayatı ile ilgili kurucu bilgiler ve ana çerçeve mutlaka Kuran'a uygun olmalıdır. 4. Kuran'ın dışındaki her türlü bilgi beşeri bilgidir. 5. Hz. Muhammed'in söz ve fiillerinin yeri beşeri bilgi kategorisidir. Hz. Muhammed'le birlikte vahiy kapısı kapandığı için, Kuran'ın dışında, hiçbir bilgiye vahiy muamelesi yapılamaz. 6. Hz. Muhammed'e verilen tek mucize Kuran'ın kendisidir. 7. Hz. Muhammed "en güzel örnek"tir. Örnek almak taklit etmek anlamına gelmez. Örnek almak, öncelikle anlamayı gerektirir.
Kuran, Hz. Muhammed'in "yüksek/yüce bir ahlaka" sahip olduğunu belirtir ve onun, "en güzel örnek" (Ahzap/21) olduğuna dikkat çeker. Aslında bu iki husus, Hz. Muhammed'i doğru anlamanın anahtarı gibidir. Hz. Muhammed, "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" buyurur. Onu örnek almak, onun ahlakı ile yani "Kuran ahlakı" ile ahlaklanmak demektir.
Ben sadece bana vahyedilene uyuyorum
Hz. Muhammed'i, bir peygamber olarak ayrıcalıklı kılan, onun beşeri yönünün apaçık ortada olmasıdır. Onun melek olması gerektiğini iddia edenlere (Enam/8-9) yönelik şöyle bir cevap vardır Kuran'da: "Ey Peygamber! Senden önce kendilerine vahyedip gönderdiğimiz peygamberler de insanlardan idi... Biz onları da yemeye-içmeye ihtiyaç duymayan bir nitelikte yaratmamıştık; onlar ölümsüz de değillerdi." (Enbiya/7-8)
Çok ilginçtir; İslam'ın geldiği dönemde, putperestler, Hz. Muhammed'in "normal bir insan" olmasını eleştirmişlerdir. Bu tür eleştirilere karşılık, Yüce Allah, Hz. Muhammed'in şöyle cevap vermesini ister: "Ey Peygamber! De ki: Ben size, Allah'ın hazinelerine sahibim, demiyorum; gaybı da bilmiyorum; bir melek olduğumu da iddia etmiyorum. Ben sadece bana vahyedilene uyuyorum. De ki: Hiç görmeyen ile gören/körü körüne iş yapan ile vahye tabi olan bir olur mu? Siz hiç düşünmüyor musunuz?" (Enam/50)
Seminer sorulan soruların cevaplanmasıyla sona erdi.