Akhisar Seminerlerinde Bu Hafta

Akhisar Seminerlerinde Bu Hafta

Özgür-Der Akhisar Temsilciliğince düzenlenen alternatif eğitim seminerlerinin onuncusu "Tek Kaynak Temel Kaynak, Akıl Vahiy İlişkisi" başlıklı seminerle gerçekleştirildi. Semineri, Haksöz Dergisi yazarı Hamza Türkmen sundu.

Sunumuna insanların rüşt yaşına geldiğinde Hayatın anlamı nedir? Ölüm nedir? Ölümden sonra ne olacak? Hayatın ölçüsü ne? Niçin yaratıldık? sorularını sorduğunu bunlara karşı insanlar üç şekilde davranır bunlar:

1.Çözmeye çalışır.

2.Geçiştirir.

3.Ataları taklit eder.

Araştıran, tahkik eden, akleden, düşünenlerin hayatın bir yaratıcısı olduğu gerçeğine ulaştığını belirterek başladı. Sunumuna şöyle devam etti: Hayatı ve bizleri yaratan insanları başıboş bırakmamıştır. Seçtiği elçilerle bize hayatı düzenlemek için vahiyler göndermiştir.

İnsanın doğru ile yanlışın ölçüsünü paylaşmayı bilemez güçlü olan kanunlar koyar ve bu ölçüleri diğer insanlara dayatır. Bu yüzden insanlar arasında kavgalar çıkar. Allah gönderdiği vahiylerle insana hayatın, paylaşmanın ölçüsünü öğretir. Vahiy öncesi Allah rasülü de fıtrat olarak temiz bir insan olsa da Kur'an'dan öğrendiğimize göre bu ölçüyü bilmiyor onu arıyordu.

Vahiy kendisine geldikten sonra zorluklara katlanarak Allahın elçisi insanların gündemine adaleti/terazinin doğru tartılması gerektiğini soktu. Buna karşı mecnun, cinlendi, bu eskilerin masallarıdır diyenler alay edenler ve şiddet uygulayanlar olmuştu. Düşünüp kabul edenler olduğu gibi düşünüp anlayıp çıkarına uymadığı için reddedende olmuştu.

Bu gün içinde adaletin önemli olduğunu zulmü, şirki, ifsadı kimin ürettiğini bilmemiz gerektiğini bizimde Allah rasülü gibi bunlara vahiyle karşı çıkmamız gerektiğini söyledi.

Tek Kaynak Temel Kaynak

İlk önce Kur'an'ın korunmuş bir kitap olduğunu anlatan Türkmen tüm İslami ekollerde ki Kur'an nüshalarının bakıldığında aynı olduğunu, tarih içinde birbiriyle savaşan bir sürü farklılıkları olan bu ekollerin ellerindeki kitabın bir harf bile değişmemiş olmasının

Kur'an'ın kesin haber mütevatir bir şekilde bize ulaştığını gösterdiğini belirtti.

Türkmen Kur'an'ı anlama çabalarımızda kavramların önemli olduğunu bu kavramları vahyin indiği dönemdeki anlaşıldığı gibi anlamak için lügat kitaplarına ihtiyaç duyduğumuzu belirtti. Namaz ibadetinin aslının Kur'an'da olduğunu ama rekat sayısı ve rükunların sırasının Allah rasülünden öğrenilmesi gerektiğini bunlarında tüm İslami ekollerde aynı olduğunu Kur'an gibi bunlarında bize kesin haber mütevatir bir biçimde ulaştığını söyledi. Türkmen sözlerine şöyle devam etti:

Kur'an temel kaynağımızdır, Rasülün sünneti ve lügat kitapları gibi yardımcı kaynaklarda Kur'an'ı anlamada ve yaşama geçirmede önemlidir. Kur'an'ı tek kaynak kabul edenler Allahın elçisinin en güzel örnek/usvetun hasene olmasını dikkate almazlar bu yüzdende tesettür emri gibi bazı konularda açık yanlışlar yaparlar. Tesettür emri Kur'an'da vardır ve uygulamasını Allah rasülü dönemindeki uygulamadan öğrenmemiz en doğru olandır. Kur'an bize emrettiği için rasülün örnekliğini/sünnetini takip etmeliyiz.

Yardımcı kaynaklar kullanılırken Kur'an'a arzedilmelidir. Aslı Kur'an'da olan bir meselede Allah rasülünün uygulaması var ve tüm ekollerde aynıysa mütevatirdir kesin haberdir bunlara uyarız, ihtilaf olanlarda ise görüşlerden birini tercih edebiliriz ama görüşümüzü din budur diye dayatamayız.

Akıl Vahiy İlişkisi

Halk arasında ve bazı tasavufi ekollerde aklı kullanmaya karşı bir küçümseme vardır. Yanlış olan akılcılık dediğimiz gerçeğin ölçüsünü akıl koyar inancıdır. İnsan aklı sınırlı yaratılmıştır. Bizleri yaratan Allah bize aklı verdi ve bizden gereği gibi düşünmemizi akletmemizi istiyor. Yine Allah her birimizi yaratırken fıtrat olarak bize takvayı/iyiyi seçme ve fücuru/kötüyü seçme gücünü verdi. Dileyen insan irade hürriyetiyle iyiyi dileyen kötüyü seçer. Kazançlarımız ve kayıplarımız kendi ellerimizle yaptıklarımızdandır.

Kur'an bizleri sürekli düşünün diye uyarır. Aklını gerektiği gibi kullanan vahyi anlar kavrar vahiyle hayatı okur. Aklını gereği gibi kullanmayan akletmeyenler vahyi anlamazlar.

Düşünme sürecinin oluşması için 3 şeye ihtiyaç vardır.

1. Vakıanın kendisi var olan şey örneğin toprak

2. Vakıanın eseri örneğin arabanın sesi gibi, ses eserdir.

3. Vakıanın kesin haberi farklı birçok kişinin birbirinden habersiz bir şeyi anlatması

5 duyu organımız vakıayı algılamamız için gerekir. Dokunmak, duymak, görmek gibi birde öncül bilgi gerekir ki rabbimiz hepimizin fıtratına bunu koymuştur her insan hırsızlığın kötü olduğunu bilir. Örneğini bıçak keser ateş yakar bilgisi gibi.

Allahın vahyi kesin bilgidir. Alemlerin yaratıcısından gelmiştir. Öyleyse yapmamız gereken bu kesin bilgiyle bugün ki hayat arasında doğru bağ kurmaktır. Bunun sonucunda yanlış gördüklerimize karşı çıkmam doğru ve iyi olanları yapmam gerekir. Akıl ve vahiy arasında doğru bağı kurabilirsek hayatı da doğru okuruz. Aslolan vahiydir kesin bilgidir akıl onu doğru anlamamız ve yaşamamız için Allahın bize bahşettiği büyük bir nimettir. Yanlış olan akıl her şeyin cevabını bulur demek olan akılcılıktır. Akletmek gereklidir önemlidir. Akletmek çaba gerektirir bilgi gerektirir diyerek sözlerini tamamladı.

Soru cevap bölümünün ardından seminer sona erdi.

Önceki ve Sonraki Haberler